Alperen ve Gökçe: Bir Medeniyet Tasavvurunun İki Mimarının Hikayesi
Alperen ve Gökçe: Bir Medeniyet Tasavvurunun İki Mimarının Hikayesi
Bizler, saf, temiz, milli, yerli, manevi, vicdanlı, ahlaklı, ferasetli ve basiretli insanlara "Anadolu Çocuğu" diye hitap ederiz. Alperen ve Gökçe, bu tabirin erkek ve kadın temsilcileridir. Onlar, benim fildişi kulemdeki imge ve simgelerimdir. Bu yazıda, medeniyet tasavvurumu onların üzerinden anlatmaya çalışacağım.
Alperen: Babadır, Abidir, Eştir
Alperen, milli ve manevi mukaddesatımız için medeniyet tasavvurumuza kazandırdığı her desenle kutlu işçi sayan derviş ruhlu bir kahramandır. O, orduda Mehmetçik, cemiyette ağabeydir. Zalime yavuz, mazluma yunus olur. İdarede, askeriyede alp; mazluma, mağdura, muhtaca eren olandır. Evinin, aşının ve eşinin kahramanıdır. Alperen, mukaddes davamızın alemdarı ve mihmandarıdır.
Gökçe: Nazdır, Sevgidir, Anadır
Gökçe, nazından, siteminden, sevdasından ve aşkından dolayı dillerde ve gönüllerde neşvünema olan bir sevgilidir. O, Anadolu kadınıdır; cemiyete adam yetiştiren dertli bir anne. Evini tüttüren yuvasının ebedi varlığıdır. Gökçe, eşinin işinde de aş için çalışabilen, cephede olan Alperenine mermi taşıyabilen bir anadır.
Üçlü Ekip: Alperen, Gökçe ve Yazarın Tasavvuru
Alperen ve Gökçe, yazarın medeniyet tasavvurunun baş mimarlarıdır. Bu üçlü ekip, akla, kalbe ve zevke hitap edebilecek ilim, fikir ve estetik sanatı sunmayı amaçlar. Alperen ve Gökçe'nin isimleri, tasavvurunun mayasını oluşturan ruhun birer yansımasıdır.
Alperen ve Gökçe - Medeniyetin Sözcüleri
Gökçe ve Alperen, milletimizin mevla yolunda ödev, görev ve mesuliyet şuuruyla hareket eden gönül insanlarıdır. Bu kültür ordusunda, Alperen ve Gökçe'nin namıyla eserler nakış nakış işlenir. Onlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin medeniyetini tarihine, davasına, oluş ve duruşuna yakışır derecede dantel gibi işleyen kültür ordusunun birer parçasıdır.